Adımlarıma Işık

19 Ocak 2014 Pazar

7. Yılda Sen

Bugün tam yedi yıl oldu. Hak hukuk yok olalı. Adalet yerini bulmayalı. Ümitlerin yavaş yavaş tükendiği koskoca yedi yıl. Düşündüm de, bu kötülüğü yapanlar hariç başka bir kötülük yapanlar var. Seni anladığını zannedenler. Buna inananlar...ve bu inandıklarını savunanlar. Sanki sen öyle demişsin gibi.
Sanki barış ve özgürlük değilmiş istediğin...
Dişe diş kana kan demişsin gibi...
Seni savunduklarını sanan, ama henüz amacını dahi bilmeyen insanlar olduğunu gördüm. Yedi yıldır. Anlamıyorlar...

Ben çoktan vazgeçtim bu ülkedeki adaletten ama, hiç olmazsa düşünceni sahiplenen kişiler biraz daha tanımış olsaydı seni. Meselenin Türklük-Ermenilik olmadığını, senin ülkeni çok sevdiğin için yurdundan 'kaçmadığın'. Herşeyi göze aldığını çünkü gidersen, vatanını haketmeyenler yüzünden yüzüstü bırakmış olacağını... 
Biraz anlasalardı keşke...
Ermeni olduğun için övünen o düşmanlık güden ermeniler...
Belki biraz olsun içim rahat olurdu... hepimiz biliyoruz işte derdim o zaman. 

Hepimiz Hrant değiliz ne yazık ki...
Olamayız.
Olmak için anlattıklarını anlamamız lazım. Bu durumda sen gitsende seni Yaradanın yanına, fikrini yaşatabilenler olabilirdik.

Sanırım azınlığız.

Belli olmaz Hrant dayday...
Belki adalet bizden yana olur.

Goncagül "Yedi"

16 Ocak 2014 Perşembe

İyi ki...

Sevgili Goncagül,

Hani büyümekten korktuğun, büyüdükce yitireceğine inandığın birşeyler vardı ya? Onlardan bahsedeceğim biraz. Hazır seni bulmuşken. Yalnız yakalamışken. Sen uzun zamandır dinlemediğin bir müziği açmışken...

Bir kaç gün önce düşündüklerini anlatacağım sana. Sesli söylemeye çekindiğin, daha doğrusu, uzun zamandır kendi kendine konuşmadığın için. O kadar da korkunç değilmiş değil mi? Ya da insan, öngöremiyormuş birçok şeyi değil mi? bildiğini zannediyormuş ama aslında hiçbirşey bilmiyormuş. Ve aklından geçen her olasılığı gerçekmişcesine yaşıyormuş. Başı dik, kararlı... Halbuki her kararlılık bir olasılık ve her olasılık o anın şartları ile bağlantılıymış. Gördün. Şahitsin ve artık biliyorsun. Şimdi buna göre mi adımlar atıyorsun? Galiba değişiyorsun... ve bunun o kadar da kötü olmadığını görüyor, biliyor ve yaşıyorsun.
Bu önemliymiş, haklısın. Kendi içinden çıktığından beri daha net görür oldun. Çok yakından duyduğunu zannetiğin seslere ne kadar uzak olduğunu farkettin. Yani sen, kendi içinden biraz olsun çıkınca, aslında kendine hiç bu kadar yakın olmadığını keşfettin. Kendine kocaman bir yabanclılık çektiğini ve, zaman zaman, ruhunu sanrılarınla beraber hapsettiğini. 


Özgür mü hissediyorsun?
Özgürlüğün elinden alınır diye korkup avuçlarının içinde sımsıkı tuttuğun gözyaşlarının seni tutsak ettiğini farkedip, birer birer süzülmelerine izin verdiğinden beri ne değişti?

Galiba şimdi özgürsün,
yani sandığın birçok şey gibi bu da olasılıklarından biriydi. Gerçek olmayan ve asla gerçekleşmeyecek olan. İyi ki yani...

Kaybedeceksin sandın. Ama daha çok sahibi oldun. Daha da geliştirdin. 
Küçük Goncagüller her yıl büyürler. 
Renkleri değişir.
Kokuları da belki...
Ama tek bir yaprağı eskimez.

Hayat hep, gri bir gökyüzünün ufacık mavilikte göz kırptığı bir yer...

Evet...

İyi ki...

Goncagül "11ocak"
Goncagül "24mum"

7 Ocak 2014 Salı

2013'e teşekkür

Bir ocağın üzerinden tam bir hafta geçmiş...
Ben henüz yeni yıl yazısı yazmamışım.

Daha dün yeni yıl telaşı vardı herkeste.
Her sene olduğu gibi bu sene de bir sürü insan suçu 2013'e attı : )
Kırgınlıklarını, kızgınlıklarını, başarısızlıklarını, korkularını, vs... hepsi 2013 yüzündendi.
Muhtemelen, 2014'ün sonu da bu olacak.
İnsan kendi kendinin farkına varmadığı sürece bu hiç değişmeyecek.
Yüzleşmedikce düzelmeyecek.
Herşeyin  kendinin elinde olduğunu, olumlu-olumsuz tüm seçimlerin sana ait olduğunu anlayana kadar...

Ben 2013'ü de sevdim.

Kocaman bir adımı 2013'te attım.
Dünyanın en super adamıyla evlendim.
Hayatta yaşayabileceğim en büyük kırgınlığı da bu yıl yaşadım.
Tahmin edemeyeceğim kadar çok şaşırtıldım.
Teslim olunca üstesinden de geldim...
Biraz daha dönüştüm.
Ama öğrendim ki bu öğrenmelerin sonu yok...

Olmaz olmaz deme, oluyor.
Kendini küçük dünyanda sanma. Herşey gelebiliyor insanın başına.
Sınır çizmek kötü değilmiş. Sınırlarını belirle.

Ben yine, yeni yıl isteklerimi sıralamama kararı aldım.
Mesela mavi kemanımı da hâlâ alamadım.
Ama mavi bir gitarla, gitar çalmasını öğreniyorum...
Hayat tarif etmediğin gibi yaklaşmayabilir; ama daha iyisi de olabilir : )

2013'te en çok yaptığım ve en iyi yaptığım sey şükretmek oldu.
Bu yıl buna devam...
Herşey için.

Hergün sağlık diliyorum. Zira sağlık elden gidince geriye hiçbir şey kalmıyor.

Herkese sağlıklı ve musssmutlu bir yıl diliyorum! : )

Goncagül " 2013 "