Adımlarıma Işık

23 Mart 2016 Çarşamba

Zor

Farkettim de artık iyi birşeyler yazmak için oturmuyorum pc'nin başına. Çünkü iyi birşey olmuyor hayatta. Olsa bile, o kadar çok kötü şey var ki oturup da iyi olanı yazmak gelmiyor insanın içinden. Hem kendini kandırıyormuşsun gibi oluyor. Ya da ne bileyim sanki bu dünyanın içinde değil de başka bir dünyada yaşıyormuşum hissi veriyor. Ha, yıllarca öyle yaşamadım mı? Evet yaşadım. Bu dünyadan değilmişim gibi yani. Gördüklerimle hayallerim yer değiştirdi hep. Duyduklarımla duymak istediklerim...Anlayacağın bir çocukluk ve ergenlik kendimi kandırarak geçti. Ne geçti elime? koca bir hiç. Yalnızlık güzeldir, ama kendine karşı dürüst isen. Değilsen geçmiş olsun... Ütopyanı yaratmayı başarmış olsan bile gün gelir cehennem yarattığını farkedersin. Sonra çık çıkabilirsen...
Neyse konu saptı yine.

Yok, öyle elle tutulur bir konu olduğundan değil. Kendi kendimin havuzunda boğulmayayım diye sapmamaya çalışıyorum. Yoksa dal budak çok. Havuz derin. Boğulmak serbest...

Ruhum omzuma pıt pıt yapıyor resmen. "üzülme..." diyor. Geçecek. Yine ruhum daha güçlü. Bedenim sıkıntılarla baş edemiyor. Zira bedenim sıkıntı ayırt etmiyor. Herşeye, herkese üzülüyor. Ruhum gözlerimin içine bakıp "sevmekten vazgeçme!" diyor. "Vazgeçersen bir farkın kalmayacak...Kendi cehenneminde yanacaksın" diyor. Ruhumu dinliyorum. İyileşmek ve inanmak istiyorum. Ruhum çok daha çabuk kendine geliyor. Toparlanıyor, ayağa kalkıyor ve beni sürüklemeye devam ediyor. Günlerim böyle geçiyor. Bana kalsa, parmağımı asla yormam içimdeki havuz için. Kendi kendime boğulur ondan sonra ruhumun beni kurtarmasını beklerim. Ama olmuyor...

Düşünüyorum yine. Hangisine daha çok yanmalı? Canlı bombanın patlattığı şehirlere mi? Ölen masum insana mı? Ölen masum insanların masum ailelerine mi? Canlı bombanın kendisine mı? Tecavüze uğrayan 45 tane güzel yavruya mı? Küçücük çocuğun bedenine sahip olmak isteyen zihniyete mi? "Birkereden birşey olmaz..." diyene mi? Tecavüze uğramamak için kendini balkondan aşağı atan gencecik kıza mı? Brüksel'e mi? Kime.....

Yanıyoruz. İçimiz yanıyor bu kesin. Birşeyler yapmak istiyoruz. Kimimiz çareyi bela okumakta arıyor. Kimimiz benim gibi satır satır yazarak rahatlamaya çalışıyor - ki imkansız-, Bazıları yollara dökülüyor. Pankartlar açıyoruz, sosyal medyayı kullanıyoruz, videolar yapıyoruz, bağırıyoruz- çağırıyoruz ama olmuyor abi...Değişmiyor ve hiçkimse anlamıyor. Ve en kötüsü de ne biliyor musun? Hayat ne yazık ki devam ediyor. Hiçkimse akşam yemeği için alışverişe çıkmamazlık etmiyor. Çocuklar okula gidiyor. İşciler işine. Doktorlar hastaları iyileştiriyor. Öğretmenler hala, şayet sapık değillerse, çocuklarımıza doğruyu yanlışı öğretiyor. Yiyoruz, içiyoruz, gülüyoruz... Biz durmuyoruz. Ve durmayacağız. Ta ki ölüm de birşekilde bizi alana kadar...

İşte tam da bu yüzden sevmekten vazgeçme. 
Biliyorum zor...
Önce kendin için, sonra varolmaya devam edebilmek için.

"Ateş"