Adımlarıma Işık

4 Nisan 2018 Çarşamba

Bir yudum kahve


O kadar çok ses var ki kendi sesini duyamaz oluyorsun. O kadar çok ayna var ki gerçek kimliğini göremiyorsun. O kadar çok etiket var ki illa birisi sana yapışsın istiyorsun. Çünkü ait olmak istiyorsun. Sanki aidiyetin bunlarla bir ilgisi varmış gibi... Kendinden biraz daha uzaklaştığının farkında olmayarak belki de. Sonra, yüzüne sıcacık güneş vurduğunda kalakalıyorsun.  Ya da bir kitabın cümlesine takılıyorsun; düşüyorsun. Ve ya soğutmadan içebildiğin bir fincan kahvenin köpüğünde donakalıyorsun. Ben kimdim? Sahi ben kimdim...
Gerçekte ne hissediyorum. Soru işaretlerim bile terketmişler. Öylesine kanıksamışım ki. Ben kimdim... neyi severdim? Neyi sevmezdim...